Uyandığımda hiç tanımadığım hiç bilmediğim bir odadaydım. Oda ahşap bir görüntüye sahipti dur dur bir dakika. Yattigim yumuşak yataktan doğrulup etrafa baktığımda aslında bir ağaç evde olduğumu farkettim hoş hayatımda hiç ağaç evde kalmamıştım ama dizilerde gördüklerime benziyordu içi. Üstüme baktım gece uyurken elbisemi değiştirmemistim ve hala üstümdeydi. Tamam peki o zaman neden 1+1 minnoş evimde değil de bir ağaç evde içi- etrafima baktım şaşkınlığım artıyordu. Burası çok güzeldi. Sanki bir peri masalında bir perinin odasindaydım. Küçük fenerler yatak başlığımdan itibaren yuvarlak olan tüm odaya asılmış içeri aydınlanıyordu. Yattığım yatak beyaz tüllerle süslenmiş yerde ise nilüfer çiçekleri ile süslenmiş bir halı vardı. Neresi burası böyle allak bullak hissediyordum. Ellerimle yüzüme gelen saçlarımı geriye attım ama parmaklarım saçlarıma takıldı iyide benim saçlarım dümdüzdü neyine takılıyor ya diye parmaklarımı saçlarımdan geri çektigimde elimde saskinca bana bakan minicik bir sincap gördüm. Onun tatlı duruşu çığlığı basmama engel değildi çığlık atmaya başlamam ile birlikte o da incecik sesiyle çığlık atmaya başlamıştı sonra aniden yattığım odanın ahşap kapısı açıldı ve içeriye insan boyutunda birinin girmesini beklerken havada bir avuç içi büyüklüğünde uçusan bir böcek yüzüme dogru uçmaya başladı. Böcek olmaz böcek olmaz. Daha fazla çığlık attığım da tam yüzümün hizasında böcek sandığım şey durdu. Onu görünce çığlığı bırakıp kahkaha attım. Hayal dünyam o kadar genişti ki rüyamda minik periler görüyordum. Muhtemelen birazdan uyanacaktım. Yüzümün önünde duran beyaz uzun saçları boyu kadar olan saçlarının ucu kıvrılmış ön kısımları da kafasının arkasında minik pembe bir nilüfer çiçeği ile tutturulmuş üstünde tüllü ve simli pembe minik bir elbise olan kanatları saydam renkteki hayal gücümün eseri peri minicik ayağıyla alnıma vurdu. Sinek konmuş hissiyatı ile çığlık atmayı bıraktığım da rüyamda bile gerçek olması zor olacak bir şekilde incecik sesi ile konuşmaya başladı. " NE ÇIĞLIK ATIYORSUN WUWU SENİN BİRBİRİNE GİRMİS SAÇLARINI TEMİZLİYOR SEN DE BAS BAS BAĞIRIP PERİLERİN KULAKLARINI KANAT APTAL İNSAN KAPA ÇENENİ" ellerini beline koyup yüzüme doğru gerinerek söylemişti hepsini. Şaşkınca ona bakıp "Bu bir rüya dimi?" dedim. Dilini dışarı çıkartıp göz devirdiğinde elimdeki minik sincap tekrar kafama çıkmıştı. Küçük peri -cadı mı demeliyim yoksa- yeşil büyük gözlerini açabildiği kadar açarak "Rüya falan değil seni kaçırdık taaatlımmm" diyip kıkırdadığında gözlerimin kapanıp kendi soluma doğru bayıldığımı hissetmiştim.